Türkiye, coğrafi konumu ve kültürel özellikleri nedeniyle Balkanlar, Ortadoğu, Kafkasya, Orta Asya bölgesinin ekonomik merkezidir.

Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 75 milyon olup yılda 40 milyon turist ağırlamaktadır.

Türkiye Ticari Pazar büyüklüğü ve ekonomisiyle Dünya’nın ilk 15 ülkesi içinde yer almaktadır.

Türkiye’de kişi başı düşen milli gelir 10 bin doların üstündedir.

Türk ekonomisi başta tekstil, gıda ve otomotiv sektörlerinde ciddi yatırımlara sahiptir.

Tüm bu ekonomik veriler dikkate alındığında Türkiye büyük bir pazardır bu kadar büyük bir pazarda taklit markaların olması da kaçınılmazdır.

Türkiye’nin coğrafi ve ekonomik koşulları dikkate alındığında piyasaya sürülecek taklit marka ürünlerin tüm Avrupa, Rusya, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya ülkelerine yayılması mümkündür.

Taklit ürünlerin büyük kısmı Türkiye’de üretildiği gibi önemli bir kısmı ithal ürünlerden oluşup Türk pazarı üzerinden piyasaya sunulmaktadır.

Markaların itibarını korumak için öncelikle taklit markalarla mücadele etmek büyük önem taşımaktadır.

Türk Hukukunda Taklit Marka Düzenlemeleri;

Türk Hukukunda, taklit markalara karşı ciddi yaptırımlar yer almaktadır.

Taklit markalara karşı hukuki ve cezai yaptırımlar Türk Ticaret Kanunu (TTK) Haksız Rekabet bölümünde, 556 Sayılı Marka Kanununda ve Gümrük Kanununda düzenlenmektedir.

Türk Hukukunda ticari amaçla taklit marka bulundurmanın hapis cezasını yaptırımı vardır ayrıca maddi ve manevi tazminat gerektirir.

Taklit Markalı malın Türkiye dışına ihraç edilmek üzere gümrüğe sevk edilmesi veya Yurt dışından Türkiye’ye ithal için gümrüğe getirilmesi Türk Hukuku bakımından marka ihlali oluşturur.

Dolayısıyla Türk Gümrüklerinde bulunan ve herhangi bir resmi işleme maruz kalan (tsansit geçişler dahil) tüm taklit mallara hukuksal işlem uygulanabilinir.

Türkiye, taklit markalarla mücadele etmek için kanunlar yapmış, uluslararası sözleşmeleri imzalamış hatta marka, patent, tasarım ve fikri haklar konusunda özel mahkemeler ve polis birimleri kurmuştur.

Fakat Marka hukukunda Taklit Markalarla mücadele etmek daha çok marka sahibinin üzerine bırakılmıştır.

Maalesef taklit markalar bir sektör haline gelmiştir. Taklit marka yapan kişi/firmalar son derece profesyonel suç örgütlenmeleri şeklindedir dolayısıyla Hukuk ve Türk Patent Enstitüsü uygulamalarında ki boşlukları iyi bilmektedirler.

Türk Marka Hukukunun dinamik ve sürekli değişen yapısı dikkate alındığında, açılacak marka, patent davalarında en iyi sonucu alabilmek için konusunda deneyimli ve gelişmeleri takip eden Marka ve Patent Vekili Avukatlardan destek alınması büyük fayda sağlar.

Bu nedenle markası taklit edilen firmaların, hukuki ve cezai yaptırımlardan faydalanmak için Marka Patent Hukuku konusunda deneyimli hukuk bürolarından destek almalarında fayda vardır.

Eltutan Patent & Hukuk, 1997 yılından bu yana edindiği pratik ve teorik bilgi birikimiyle faaliyet göstermektedir.